Tourexpi
Antalya,
Bodrum ve Çeşme gibi popüler destinasyonlarda oteller dolu görünse de kar
marjları eriyor; erken rezervasyonun avantajı giderek kayboluyor, Avrupa’daki
seyahat acenteleri Türkiye satışlarında temkinli davranıyor. Avrupalı turist,
Türkiye algısını yeniden sorgulamaya başladı.
Turistler
için Türkiye artık “ucuz ve kaliteli tatil ülkesi” değil, “pahalı ve belirsiz”
bir destinasyon haline geldi. Alman ve Hollandalılar Balkanlar, Mısır, Tunus ve
Fas’a kaydı. İngilizler Kuzey Afrika’ya yöneldi. Türk orta sınıfı ise tatili
Midilli, Sakız, Rodos gibi Yunan adalarında geçirmeye başladı. Sezon boyunca,
fiyat artışları ve hizmet kalitesi endişeleri turist tercihlerini doğrudan
etkiledi. Antalya’da bir aile tatili artık İspanya’dan daha pahalıya gelirken,
Bodrum ve Çeşme’de akşam yemekleri Avrupa fiyat seviyelerine ulaşıyor. İç
turizm de baskı altında; orta gelirli aileler geleneksel tatil rotalarına
ulaşmakta zorlanıyor. Turizmde sadece konaklama değil, güvenlik, fiyat ve
hizmet kalitesi de sınavdan geçiyor.
BARANER’DEN
2025 DEĞERLENDİRMESİ VE GELECEK ÖNERİLERİ
Dünya Kardeşkentler Turizm
Forumu Genel Sekreteri Hüseyin Baraner ile, sezonun mevcut durumunu,
sektörü etkileyen temel zorlukları ve 2026 için atılması gereken stratejik
adımları konuştuk. Baraner, turizmin sadece sayılarla değil, güvenlik,
hizmet kalitesi ve insan sermayesi gibi kritik alanlarla değerlendirildiğine
dikkat çekti. 2025 sezonunun “hiç kimsenin beklemediği kadar
zorlu” geçmeye devam ettiğini vurgulayan duayen
turizmci Baraner, Türkiye’nin artık “parlayan
yıldız” değil, “zorluklarla boğuşan ülke” konumuna geldiğini
belirttiği söyleşimizde personel krizinden güvenlik zaafına, pahalı destinasyon
algısından Avrupa’daki acentelerin tedirginliğine kadar sektörü etkileyen
başlıkları detaylı şekilde ele aldı. Türkiye turizminin kalıcı olarak güçlü
hale gelmesi için 2026’da fiyat–imaj–güvenlik dengesinin sağlanması, çapraz
pazarlama stratejilerinin uygulanması, insan sermayesine yatırım yapılması ve
yeni pazarların geliştirilmesi gerektiğine dair önerilerde bulundu.
PARLAYAN
YILDIZLIKTAN ZORLUKLARLA BOĞUŞAN ÜLKE KONUMUNA
* 2025’te
beklenmedik zorluklar yaşanmasının temel nedenleri nelerdir? Pahalı destinasyon
algısı ve güvenlik endişeleri sektörü nasıl etkiledi?
- 2019’da
52 milyon turist, son yıllarda gerçekçi olacaksak bakanlığımız çok yönlü güzel
çalışmalar yaptı. Sektörümüz özgüven içerisindeydi . 2024’te yeni rekorlar…
Ancak 2025, hiç kimsenin beklemediği kadar zorlu geçti. Pahalılık, siyasi
gerginlik, güvenlik açıkları, personel krizi ve etik dışı destinasyon
uygulamaları birleşince, Türkiye “parlayan yıldız” olmaktan çıkıp “zorluklarla
boğuşan ülke” konumuna düştü.Oteller dolu görünse de kar marjları eridi, erken
rezervasyonun anlamı kayboldu, Avrupa’daki seyahat acenteleri Türkiye
satışlarında temkinli davranmaya başladı. Bu tablo, günü kurtarmaya odaklı
turizm anlayışının artık sürdürülemez olduğunu gösterdi.
PANDEMİDE
LİDERLİKTEN GÜVENLİK ZAAFINA
* 2025’te
yaşanan güvenlik sorunları, pandemi sonrası kazanılan ‘Güvenli Turizm’ güvenini
nasıl etkiledi?
- Türkiye,
COVID-19 sonrası dönemde “Güvenli Turizm Sertifikası” ile dünyaya örnek
olmuştu. Antalya’dan Bodrum’a, Kapadokya’dan Çanakkale’ye kadar pek çok tesis
uluslararası hijyen standartlarıyla öne çıkmıştı. Ne var ki 2025’te
Bolu’da yaşanan büyük otel yangını, güvenlik standartlarını sorgulatmaya yetti.
Avrupa basınında çıkan “Türkiye gerçekten güvenli mi?” manşetleri, pandemi
döneminde kazanılan güveni bir anda eritti.
EN
BÜYÜK DARBE PAHALI TÜRKİYE ALGISI
* “Pahalı
Türkiye” algısıyla turistlerin destinasyon tercihleri değişti mi?
- Enflasyonun yüzde 50’yi
aşmasıyla fiyatlar kontrolden çıktı. Antalya’da bir aile tatili artık
İspanya’dan pahalıya gelmeye başladı. Bodrum’da bir akşam yemeği Londra
fiyatlarına ulaştı. Turistler için Türkiye artık “ucuz ve kaliteli tatil
ülkesi” değil, “pahalı ve belirsiz” bir destinasyon haline geldi. Alman
ve Hollandalılar Balkanlar, Mısır, Tunus ve Fas’a kaydı.İngilizler Kuzey
Afrika’ya yöneldi. Türk orta sınıfı ise tatili Midilli, Sakız, Rodos gibi
Yunan adalarında geçirmeye başladı.
AVRUPA’DAKİ
SEYAHAT ACENTELERİ TÜRKİYE SATIŞLARINDA TEMKİNLİ DAVRANIYOR
* Avrupa’daki
seyahat acenteleri, Türkiye satışlarında neden temkinli davranıyor?
- En
büyük kırılma noktalarından biri, Avrupa’daki seyahat acentelerinin güven kaybı
oldu. Almanya, Avusturya ve Hollanda’daki acenteler, Türkiye satışlarında
mesafeli davrandı. Sebep açıktı: Fiyatlarla sürekli oynandı. Sezon başında
erken rezervasyon yapan müşteri birkaç ay sonra aynı oteli daha ucuza buldu ya
da aynı paraya daha düşük hizmet almak zorunda kaldı. Böylece erken rezervasyon
güvenilirliğini tamamen kaybetti. Bir Alman acente temsilcisinin sözleri
durumu özetliyordu:
“Türkiye’de
fiyat piyango gibi. Bugün yaptığımız rezervasyon yarın anlamını
yitiriyor.” Ayrıca bazı otellerin doğrudan acente müşterilerini arayarak
indirim ve düşük fiyat teklif etmesi, acentelerin Türkiye’ye olan güvenini daha
da zedeledi.
ÇALIŞAN
MUTSUZ OLUNCA, O MEŞHUR TÜRK MİSAFİRPERVERLİĞİ GÖLGELENDİ
*Personel
krizi sektörün hizmet kalitesini nasıl etkiledi?
- 2025’in
bir diğer acı dersi, turizm emekçileri ile ilgiliydi. Pandemi sonrası sektörü
terk eden 400 bini aşkın nitelikli personel geri dönmedi. Antalya, Alanya
ve Bodrum otelleri sezonu eksik kadro ile açtı. Enflasyon ve düşük maaş
çalışanları bezdirdi. Sosyal medyada “hizmet eskisi gibi değil” yorumları
çoğaldı. Bazı tesislerde personel hala 8 - 10 kişi aynı
odada kalıyor. Çalışan mutsuz olunca, o meşhur Türk misafirperverliği
gölgeleniyor. Bazı büyük oteller çareyi Hindistan, Endonezya ve Nepal’den
işçi getirmekte buldu. Fakat kültürel uyumsuzluk, iletişim sorunları ve kur
dalgalanmaları bu yöntemi sürdürülemez kılıyor. Barut Otelleri gibi
zincirlerin örnek lojman ve sosyal imkan uygulamaları sektörün tamamına
yaygınlaştırılmadıkça, turizmde hizmet kalitesi her geçen yıl daha da
düşecektir.
İÇ
TURİZMİN DARALMASI, SEKTÖRÜN EN BÜYÜK GÜVENCE DAMARINI KESTİ
* İç
turizmde durum nedir?
- Yerli
turist için tatil artık lüks haline geldi. Ortalama gelirli bir ailenin
Antalya’da bir hafta tatil yapması imkânsız görünüyor. Çanakkale, Edremit ve
Ayvalık gibi geleneksel Türk tatil rotaları bile orta sınıf için erişilemez
hale geldi. İç turizmin daralması, sektörün en büyük güvence damarını
kesti. Oysa sürdürülebilir turizm, sadece yabancıya değil, kendi vatandaşına da
tatil imkanı sunabilmektir.
TÜRKİYE
TURİZMİNİN EN BÜYÜK EKSİĞİ, DESTİNASYONLARIN BİRBİRİNE BAĞLANAMAMASI
* Türkiye
turizminin en büyük eksiklerinden biri destinasyonları birbirine bağlayamamak.
Çapraz pazarlama ve çoklu destinasyon paketleri bu sorunu nasıl çözebilir?
- Türkiye
turizminin en büyük eksiği, destinasyonların birbirine bağlanamaması.
Antalya’ya gelen turist yalnızca otelinde tatil yapıyor; oysa onu başka
bölgelere yönlendirmek mümkün. Artık zamanı geldi. Sabah Bodrum’dan
kalkan uçak Edremit’e inse, turist Kazdağları’nda yürüyüş yapabilir,
Ayvalık sokaklarını gezebilir, Edremit’in termal sularında şifa
bulabilir. Sabah Antalya’dan Çanakkale’ye giden uçak, öğleye
doğru Troya Antik Kenti’nde, Assos’ta ya da Gelibolu’da
olabilir. İsteyen Bergama’yı gezebilir. Özellikle uzun yıllardır
Antalya’ya gelen müdavimler zaten yeni gezi ve turlar talep ediyor. Çoklu
destinasyon paketleri (ör. “Antalya + Çanakkale + Bodrum + Ayvalık”)
yaygınlaştırılmalı. Bu model, hem turistin kalış süresini uzatır ve daha
değerli ve varlıklı turisti ilk defa Türkiye’ye getirir. Çapraz pazarlama artık
bir seçenek değil, stratejik bir zorunluluk haline gelmiştir.
AVRUPALI DERNEKLERİ
TÜRKİYE’YE GETİRMENİN YOLLARI ARANMALI
*2026
için fiyat ve imaj stratejileri nasıl olmalı? Turist güveni ve Türkiye’nin
uluslararası imajını güçlendirmek için hangi adımlar kritik?
-Fiyat
stratejisinde öncelik, erken rezervasyon güvenini yeniden sağlamak.
Fiyat-kalite dengesi kurulmalı ve yabancı ile yerliye ayrı fiyat uygulamaları
kaldırılmalıdır. Rakip ülkelerle (İspanya, Yunanistan, İtalya) düzenli fiyat
kıyasları yapılmalı; menü ve hizmet fiyatlarında şeffaflık
sağlanmalı, fahiş fiyat denetimleri sıklaştırılmalıdır. İmaj
iyileştirme çalışmaları da eşit derecede önem taşıyor. Demokrasi, hukuk ve
özgürlükler konusu turizmi zorluyor; olumlu adımlar atmak zorundayız. Kardeş
şehir projeleri ve sivil toplum kuruluşlarının sahadaki etkinlikleri
artırılmalı; kültürel etkinlikler ve toplumlar arası buluşmalar
yaygınlaştırılmalı. Tanıtım yalnızca fotoğraf ve video ile sınırlı kalmamalı.
Avrupa kamuoyuna yönelik kriz iletişimi profesyonelce yürütülmeli. Özellikle
Avrupa’daki yaşlılar, aileler, sporcular, sendikalar, kiliseler ve 2 milyonun
üzerinde dernek ile çeşitli çalışmalar yapılmalı. Avrupa’da dernekler işlev ve
yapı olarak çok güçlü. Her yıl Türkiye’yi tanıyan ve kendi içinde Türkiye’yi gündeme
getiren derneklerin sayısını artırıp onları grup olarak Türkiye’ye getirmenin
yollarını aramalıyız.
60
YILDA 12 AY TURİZMİ BİR TÜRLÜ GERÇEKLEŞTİREMEDİK
* 2026
turizmi için insan kaynakları ve sürdürülebilirlik açısından hangi adımlar
kritik olacak?
-
Türk turizmi artık profesyonel olarak 60. yılına doğru gidiyor. 12 ay turizmi
bir türlü gerçekleştiremedik. Ancak şimdi mecburuz. Sayılar çok büyük,
personeli tutmak için 12 ay istihdam modeli geliştirilmek mecburiyetindeyiz.
Bodrum ve Antalya’da uluslararası turizm akademileri kurulmalı. Türkiye’de
turizm eğitimi de marka olmalı. Ücretler iyileştirilmeli, çalışma koşulları
insani hale getirilmeli. Lojman koşulları standarda bağlanmalı.
2026’DA
ÇİN VE HİNDİSTAN İÇİN BÜYÜK TANITIM SEFERBERLİĞİ BAŞLATILMALI
Yeni
pazarlar ve mevcut pazarların durumu 2026 planlarını nasıl şekillendiriyor?
2026’da
Çin ve Hindistan için büyük tanıtım seferberliği başlatılmalı. Termal
turizm özellikle Edremit Körfezi ve Afyon ile iç piyasanın pek rağbet etmediği
aylarda Avrupa’daki Best Ager segmentine özel kampanyalar ile
pazarlanmalı. Türkiye, aslında dünyanın en
büyük wellness ve fitness ülkelerinden biri; doğal
kaynakları, termal tesisleri, modern spa merkezleri ve dört mevsim elverişli
iklimiyle rakipsiz bir potansiyele sahip. Ancak bu avantaj, uluslararası piyasalara
tam olarak yansıtılamıyor.
Özellikle
kış aylarında “deniz ve mayo” yerine, ısıtılmış bir havuz kenarında bornoz
giymiş 50 yaş üstü çiftler motifleri
kullanılarak Best Ager segmentine hitap eden özgün kampanyalar
tasarlanmalı.
TURİZM
SADECE ANKARA’DAN YÖNETİLEMEZ
*Yerel
yönetimler turizmde hangi rolü üstlenmeli?
-2026
için kritik bir adım da belediyelerin sorumluluk almasıdır. Türkiye’de
01.01’den itibaren yerel turizm şûraları düzenlenmeli; belediyeler, otelciler,
acenteler, rehberler, güvenlik birimleri, sağlık kuruluşları ve yerel esnaf
aynı masada buluşmalı. Yapılacak hizmetler, güvenlik ve altyapı geliştirmeleri
şeffaf şekilde tespit edilmeli ve yayınlanmalı. Denetim ve takip programları
ilan edilmeli; her yıl performans raporu açıklanmalı. Bu şeffaflık, yerel
halkın, turizm çalışanlarının ve tüm pazarlama-satış paydaşlarının destinasyona
olan güvenini yeniden inşa eder. Turizm sadece Ankara’dan yönetilemez;
destinasyonun tamamı ortak sorumluluktur.
DOĞRU
ADIMLAR ATILIRSA DÜNYA TURİZMİNDE İLK 5 ARASINDA
*Son
olarak 2025’in turizme verdiği mesajı nasıl özetlersiniz?
-2025,
Türk turizmi için yalnızca bir kriz değil, aynı zamanda uyarı yılı oldu. Bu
uyarıyı dikkate almazsak, Türkiye günü kurtarır ama geleceğini kaybeder. Ancak
doğru adımlar atılırsa, Türkiye muhteşem tesisleri ve özverili turizmci
ordusuyla yeniden dünyanın en cazip tatil ülkesi olarak kısa sürede, kalıcı
biçimde dünya turizminde ilk 5 arasında yukarıya doğru yerini
sağlamlaştırır.
Fulya
OMAÇ / İZMİR
En Çok Okunan Haberler


OTA’lar, Otelcilikte Fiyat Eşitliği İçin En Büyük Tehdit
Dünya otelcilik sektöründe fiyat eşitliği (price parity) en çok çevrim içi seyahat acentaları (OTA) tarafından tehdit ediliyor.


Ryanair ve Booking Holdings iş birliği anlaşması imzaladı
Avrupa’nın 1 numaralı havayolu Ryanair, bugün (26 Ağustos Salı) Booking Holdings ile önemli bir iş birliği anlaşması imzaladığını duyurdu. Booking Holdings bünyesinde Booking.com, KAYAK, Priceline ve Agoda gibi küresel seyahat marka


Avrupa otelleri Booking’a karşı toplu dava açıyor
Avrupa genelinde 15 binden fazla otel, yıllarca kullanılan ve AB yasalarına aykırı bulunan en iyi fiyat (parite) maddeleri nedeniyle Booking.com’a karşı harekete geçti.


Satın alma tamamlandı: DERTOUR Group, Interhome hariç Hotelplan Group’un tamamını devraldı
Rekabet kurumlarının onayının ardından DERTOUR Group, Hotelplan Group’un beş iş biriminden dördünü resmen devraldı.


Tayland Turizmi Sınır Çatışmasının Gölgesinde
Kamboçya ile yaşanan gerilim turizm gelirlerini vurdu, oteller ve havayolları milyarlarca bahtlık kayıptan şikâyetçi.


Yeni Seyahat Trendleri: Neden Giderek Daha Fazla Tatilci İspanya Tatillerini Eylüle Erteliyor
Avrupa’dan İspanya’ya yönelik turizmde belirgin bir değişim gözlemleniyor: Her geçen yıl daha fazla tatilci yaz tatilini eylül ayına kaydırıyor.


Çocuklar ücretsiz: Jet2 aile turizmini hedefliyor
Jet2.com, aile turizmi pazarındaki konumunu güçlendirmek amacıyla iki yaşından küçük çocuklar için ücretsiz seyahat uygulamasını başlattı.


Hatay’da koruma çalışmalarıyla deniz kaplumbağalarının yuva sayısı artıyor
Hatay’ın Samandağ ilçesindeki sahilde bu yıl da binlerce yeşil deniz kaplumbağası yavrusu mavi sularla buluşuyor.


Geleceğe Saygıyla Seyahat: Umman’ın Sorumlu Turizm Vizyonu
Doğa ve kültürün korunmasında sürdürülebilir turizm yol gösterici ilke.


TUI Güneydoğu Asya’da büyüme hızını artırıyor
Malezya’nın en hareketli şehirlerinden Johor Bahru’da TUI Blue Medini Johor için sözleşme imzalandı.


Norveç Devleti, TUI’den önemli hisse alımı yaptı
Alman turizm devi TUI’nin hissedar yapısında dikkat çekici bir değişim yaşandı.


AJet’ten Yurt İçi Uçuşlarda İndirimli Bilet Kampanyası
AJet, yurt içi seyahat planlarını erken yapan yolcular için özel bir kampanya başlattı. Şirketin açıklamasına göre, 28 Ağustos’a kadar alınacak biletlerde yüzde 30 oranında indirim uygulanacak.


İsviçre Rekabet Komisyonu, Dertour’un Hotelplan’ı satın almasını onayladı
İsviçre Rekabet Komisyonu (WEKO), Alman tur operatörü Dertour’un, Migros’un eski iştiraki Hotelplan’ı satın almasına onay verdi.


Tayland, turist güvenini artırmak için ‘Trusted Thailand’ mührünü tanıttı
Yeni sertifikasyon, güvenlik standartlarını öne çıkararak ülkenin güvenli ve misafirperver bir destinasyon imajını güçlendiriyor.


Signature Cave Cappadocia, MICHELIN Guide & Tablet Hotels koleksiyonunda
Kapadokya’nın ilk cave hotel’i, MICHELIN Guide’ın prestijli otel seçkisine girerek bölgenin uluslararası tanıtımında yeni bir dönem başlatıyor.


Sirkeci’ye Le Meridien Hotel geliyor
Sirkeci Bahçekapı’daki tarihi bir bina, Marriott International bünyesindeki üst sınıf marka Le Meridien Hotel olarak turizme kazandırılıyor.


Balear Adaları 2024’te turistlere verilen sağlık hizmetlerinden 43 milyon euro gelir elde etti
Pandemi sonrası toparlanma ve tahsilat süreçlerindeki iyileşmeler, sağlık sistemine tarihi bir rekor getirdi.


Bakan Şimşek: Demir yolu sektörüne sağlanan dış finansman 2025’te 4,2 milyar avroya ulaştı
Dörtyol-Hassa Otoyol ve Demir Yolu Projesi için sağlanan 1,55 milyar avroluk kaynakla birlikte sektörde tarihi seviyelere ulaşıldı.


Orta sınıf ve ekonomik otellerin yeni yüzü: Geleceğe vizyonla yenilemek
Yenilemek yalnızca görünümü değiştirmek değil, aynı zamanda deneyimi yeniden tanımlamaktır. Her metrekare, misafirle duygusal bir bağ kurma fırsatıdır.


Bolat: Tiflis, Madrid ve Barcelona için atılan adımlar Ankara’yı dünyaya bağlayacak
Türk Hava Yolları (THY) ve AJet Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, Ankara’nın uluslararası havacılıkta konumunu güçlendirecek yeni adımları duyurdu.


Göbeklitepe’den daha eski olduğu düşünülen Mendik Tepe gün yüzüne çıkarılıyor
Şanlıurfa’da yürütülen kazılarda yerleşik hayata geçişin izleri araştırılıyor
