Tourexpi
Farklı
ülkelerden Türkiye’ye gelen birçok Hristiyan da hem Hristiyanlığın annesinin 15
Ağustos ‘Göğe Yükseliş Bayramı’nı kutladı hem de İzmir’in Selçuk ilçesinde
Bülbül Dağı’nda bulunan Meryem Ana Evi Kilisesi ve Mersin Tarsus’taki St.
Paul Kilisesi gibi Hristiyan Kilise’nin kutsal kabul ettiği kiliselerde hacı
oldu.
EKÜMENİK
PATRİK BARTHOLOMEOS GÖKÇEADA’DAKİ AYİNİ YÖNETTİ
Türkiye’de
bin 388 tane kültür varlığı statüsünde tescilli kilise bulunurken, bu
kiliselerden bazılarında (10 civarı) ilgili ilin valiliklerinden alınan izinle
ayin, dua, dini içerikli sempozyum vb. gibi etkinlikler yapılabiliyor. Ayin
yapılmasına izin verilen bu kiliselerden biri de Gökçeada Tepeköy’de bulunan
Agridia Kilisesi. Yüzlerce Ortodoks Hristiyan’ın Agridia Kilisesi’nde bir araya
geldiği ayini Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetti. Ekümenik Patrik
Bartholomeos ayinde "Biz de sesimizi yükseltiyor ve savaş çatışmalarının
bir an önce sona ermesi, barış ve adaletin egemen olması için Tanrı'ya
yalvarıyoruz" dedi.
MERYEM ANA EVİ’NDE HACI DA OLDULAR
Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden ve
yurtdışından İzmir’in tarih kokan ilçesi Selçuk’a gelen yüzlerce Katolik
Hristiyan UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki Meryem Ana Evi’nde bir araya
gelerek Hz. İsa’nın annesinin ‘Göğe Yükseliş Bayramı’nı hep beraber kutladı.
İzmir Başepiskoposu ve Metropoliti Martin Kmetec tarafından yönetilen ayin
Türkçe ve İtalyanca icra edilirken, ayin boyunca İncil'den bölümler okundu,
ilahiler söylendi, tüm dünyanın barışı ve huzuru için dualar edildi. Mum yakıp
dilek dileyen inananlar, "Meryem Ana'ya Övgü Duası" edip, kutsal
sudan içtiler. Ayin sonrası üzüm kutsanarak törene katılanlara ikram edildi.
Birçok inanan Meryem Ana Evi’nde hacı da oldu. Törenden sonra yerli Katolik
Hristiyanlar (İzmir, İstanbul, Muğla, Trabzon, Samsun, Adana, Mersin,
İskenderun ve Antakya’dan otobüslerle gelen Hristiyan cemaatleri) saat
15:00’deki tesbih duası için Meryem Ana Evi’nde kalırken, yurt dışından
(çoğunlukla İtalya ve Fransa) gelenler Kuşadası ve Selçuk’taki tarihi yerleri
gezdiler. İzmir Başepiskoposu ve Metropoliti Martin Kmetec yönettiği ayine Alsancak Kutsal Tesbih
Kilisesi rahipleri Peder Igor Barbini ve Peder Giuseppe Gandolfo, Göztepe
Lourdes Kilisesi rahibi Peder Ireneus, Santa Maria Kilisesi rahibi peder Pascal
ve İzmir Sansolyesi Peder Alessandro eşlik eden din adamları arasındaydı.
RAHİP
STAMATİS ANASTASİOS: KİLİSEMİZİN EN ESKİ BAYRAMLARINDAN BİRİ
Yunanistan’ın
Selanik şehrindeki Kordelios Belediyesi'nin en güzel kiliselerinden
Agios
Georgios Kilisesi’nde gerçekleşen ‘Meryem Ana’nın Göğe Yükselmesi Yortusu’
ayininde de savaş bölgelerindeki çatışmaların son bulması, sevginin ve barışın
tüm dünyaya hakim olması dileklerinde bulunuldu. Cemaatin en şık kıyafetleriyle
katıldığı, mumların yakılarak, duaların edildiği Kutsal Ayin, ekmek ile şarabın
kutsanması ve ayine katılanlara dağıtılmasının ardından sona erdi. Agios
Georgios Kilisesi rahiplerinden Stamatis Anastasios bayram dolayısıyla
yaptığı özel açıklamada İsa Mesih’in annesi Hz. Meryem’in Hristiyan alemindeki
öneminden ve hayat hikayesinden bahsederek, “Meryem Ana'nın Göğe Kabulü Bayramı
Kilisemizin en eski bayramlarından biri. 15 Ağustos’ta kutladığımız bu bayram,
öncelikle Meryem Ana’nın ölümü ve gömülmesini, ikinci olarak da onun dirilişini
ve göğe yükselişini kapsıyor” dedi.
YAKLAŞIK
İKİ BUÇUK MİLYAR HRİSTİYAN BARIŞ, BİRLİK, DİRLİK İÇİN DUA ETTİ
En
yaygın metropollerden en uzak şapel ve manastırlara kadar sayısız ritüel,
gelenek ve görenek 15 Ağustos’ta kutlanan ‘Meryem Ana’nın Göğe Yükselmesi
Yortusu’yla dünyanın bir ucundan diğer ucuna yeniden canlandırıldı. Dünyanın en
büyük dininin inananı Hristiyanlar Vatikan’dan Yunanistan’a, İngiltere’den
Avusturya’ya, Almanya’dan Avustralya’ya kadar düzenledikleri çeşitli
etkinliklerle bir taraftan Meryem Ana’nın ölümünü anarken, diğer taraftan da
yaşamın ölüme karşı zaferini kutladılar. Tüm dünyada yaklaşık iki buçuk milyar
Hristiyan dünyanın her köşesindeki kiliselerde toplu olarak tüm insanlık adına
iyilik, barış, birlik, dirlik, beraberlik ve kardeşçe yaşamak için dua etti,
savaşların son bulmasını ve refah diledi.
GÖRKEMLİ
KUTLAMALAR
Her
ülkenin, mezhebin ve bölgenin kendi yorumunu kattığı kutlamalar Meryem Ana
adını taşıyan kilise veya manastırı olan yerleşim yerlerinde genellikle toplu
şenlikler, festivaller, renkli sokak alayları, havai fişekler, hacı olmak
isteyenlerin uzun yürüyüşleri, kiliselerde düzenlenen dini törenler, adak
kurbanların kesilmesi, kazanlarda pişirilen keşkeklerin ve mangallarda çevrilen
kurban etlerinin kiliseye gelen kalabalığa ikram edilmesi, kurulan uzun ziyafet
sofraları ve üzümlerin kutsanması şeklinde Meryem Ana’ya yapılan görkemli
kutlamalarla gerçekleştirildi.
14
GÜNLÜK SIKI ORUÇ
Hz.
Meryem’in Göğe Alınışı Yortusu ilk kez Bizans Ortodoks Kiliselerinde daha sonra
Katolik Kilisesi tarafından kutlanmaya başlanan "Yazın Paskalyası"
olarak da anılan bir bayram. Hristiyanlar, özellikle Ortodokslar, Kilise
tarafından Meryem Ana’ya adanan Ağustos ayının ilk gününden göğe yükseldiğine
inandıkları 15 Ağustos’a dek hafta içleri sıkı bir oruç tutarlar. 14 Ağustos’ta
sona eren oruç dönemi boyunca sadece hayvansal olmayan gıdalar tüketilirken,
hafta sonları şarap ve yağa izin verilir. Ayrıca 6 Ağustos'ta kutlanan İsa'nın
Görünüm Değişmesi, Başkalaşım (Metamorfoz) yortusunda da balık yenmesine
izin verilir. 14 günlük oruç boyunca hiçbir kan akıtılmaz, hayvansal gıda
yenmez, diğer bayram oruçlarından farklı olarak zeytinyağı dahi tüketilmez. Oruç,
Meryem Ana'nın dünyevi ölümünü ve cennete yükselişini anmak amacıyla tutulur.
Bu dönem, manevi hazırlık, tövbe, dua ve ruhsal arınma için bir fırsat olarak
görülür.
ORUÇ
BOYUNCA MERYEM ANA İKONALARI ÖNÜNDE KANDİLLER YANDI, DUALAR EDİLDİ
Meryem
Ana'ya duyulan saygı ve sevgi ile ilgili tutulan orucun ilk günü 1 Ağustos'ta
Ortodoks kiliselerde su ile takdis ayini düzenlenir. 14 gün boyunca Meryem Ana
ikonaları önünde kandiller yanar, dualar edilir. 14 günün sonunda bayram
ayininde alınan komünyonun ardından bayram günüyle beraber oruçlar bayram
sofralarında açılır ve kandiller son defa yanar. Bayram gününde ise Meryem
Ana’nın sonsuz uykuya yatışı ve ebediyete intikal edişi, yani ölümü anılır.
Çünkü Ortodoks inancına göre insan ancak ölümden sonra kutsala erer ve
ebediyete intikal eder. Ölümün hüznü ardından gelen bu kutlu son gibi bayram
günü de 14 günlük bir perhiz döneminin ardından gelir.
RESMİ
TATİL VE İSİM GÜNÜ
Meryem
Ana’nın ölümünün anıldığı ve göğe yükselişinin kutlandığı 15 Ağustos Meryem Ana
Yortusu birçok ülkede (..Yunanistan, İtalya, İspanya...) resmi tatil günü
olmakla beraber, bu özel gün aynı zamanda Meryem Ana’ya adanan kiliselerin ve
ismi Meryem (Maria, Mary, Despina, Margetina, Marinella, Marietta …) olan
kişilerin isim günü olarak kutlanıyor. Türkiye’de Meryem Ana adına adanmış
birçok dini yapı bulunurken, sadece Gökçeada’daki 5 büyük kilise ile 35 şapel
Meryem Ana’ya adanık. Her yıl 15 Ağustos’ta veya ona yakın pazar günü kutlanan
Bakire Azize Meryem Ana’nın Göğe Alınması Bayramı, Hz. İsa ve ona inananların
ölümden sonra Tanrı’yla birlikte göğe alınacakları ve sonsuz yaşama
kavuşacakları inancının da göstergesi ve örneği olarak kabul ediliyor.
ÖLÜM
YASI DEĞİL, ANNENİN OĞLUNA KAVUŞMASI BAYRAMI
Kilise
geleneğine göre Meryem Ana, öldükten sonra İsa Mesih annesinin bedeninin
çürümesini istemez ve yeryüzüne inerek onu göğe yükseltir. Bu nedenle Meryem
Ana’nın ölüm yıldönümü, bir anma, yas töreni olarak değil, oğluna kavuşması ve
göğe yükselmesi nedeniyle bayram olarak kutlanıyor.
TÜRKİYE’DEKİ
KİLİSELERDEN DE DÜNYA BARIŞI İÇİN DUALAR YÜKSELDİ
Meryem
Ana Yortusu Türkiye’de de Kültür ve Turizm Bakanlığı kataloğunda yer alan ve İç
İşleri Bakanlığı’nın izin verdiği kiliselerde düzenlenen dini törenlerle
kutlanırken, ayinlerde tüm insanlık alemine barış ve esenlik için dualar
edildi, İncil'den bölümler okunarak, ilahiler söylendi. Kiliselerdeki birlik,
dirlik, huzur ve barış dualarının edilip, dilek mumlarının yakıldığı kutsal
ayin sonunda cemaat üyeleri birbirlerinin bayramlarını kutladı. Kutlamalara
Türkiye’de yaşayan Hristiyanlar, bölgede bulunan turistler ve bu özel günü
Türkiye’deki tarihi kiliselerde kutlamak için Yunanistan başta olmak üzere
çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen inananlar katıldı.
HRİSTİYANLAR
TÜRKİYE’DE HEM MERYEM ANA YORTUSU’NU KUTLADI HEM DE HACI OLDU
Meryem
Ana Bayramı’nı kutlamak için çeşitli ülkelerden Türkiye’ye gelen Hristiyanlar,
ülkemizde Hristiyan Kilise tarafından kutsal kabul edilen kiliselerde hacı da
oldular. İslamiyet’te hac yeri sadece Mekke’deki Kabe olarak kabul edilirken,
Hristiyanlık’ta tek bir hac mekanı bulunmuyor. Hristiyan Kilisesi tarafından
kutsal kabul edilen kiliseler, inananlarca hac yeri olarak ziyaret
ediliyor. Hristiyanların Orta Çağ boyunca en önemli hac mekanlarından ilk
üçü Kudüs, Roma ve Santiago de Compostela olurken, Türkiye’deki hac
güzergahları ise ülkemizin yedi bölgesinin altısında mevcut. Selçuk’taki Meryem
Ana Evi, Demre’deki Aziz Nikolaos Kilisesi ve Antakya’daki St. Pierre
Kilisesi Hristiyanların ülkemizdeki hac mekanlarından bazıları.
TÜRKİYE’DEKİ
HAC VE İNANÇ MEKANLARI
Ege,
Karadeniz, Marmara, Doğu Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde
birçok mekan inanç turizmi çerçevesinde Hristiyan turistler tarafından ziyaret
ediliyor. Bunlar; İzmir/Selçuk’ta Meryem Ana Evi ile St. Jean Anıt Müzesi
(Kilisesi), Trabzon/Maçka’da Sümela Manastırı, Antakya’da St. Pierre Anıt
Müzesi, Antalya ili Demre Beldesi’ndeki Noel Baba Müzesi (St. Nikolaos
Kilisesi), Mersin ili Tarsus İlçesindeki St. Paul Anıt Müzesi (Kilisesi) ile
Mersin’in Silifke ilçesinde bulunan Yeraltı Kilisesi (Azize Thekla),
Isparta
İli Yalvaç İlçesi Pisidia Antiocheia Örenyeri’ndeki St. Paul Kilise
kalıntılarının bulunduğu alan, Manisa ilindeki Sardes Örenyeri ile Denizli ili
Laodikya Örenyeri’ndeki kilise kalıntılarının bulunduğu alanlar, Van Akdamar
Anıt Müzesi (Kilisesi), Hatay’da St. Pierre Kilisesi, Yedi Kilise,
Bursa/İznik’te Ayasofya Camii, Ağrı Dağı Milli Parkı, Nevşehir’de Göreme Açık
Hava Müzesi ve Mustafapaşa’da Konstantin ve Helena Kilisesi, İstanbul’da
Ayasofya Kilisesi (günümüzde cami oldu) ile Büyükada Aya Yorgi Manastırı. Bu
kutsal yerler Hristiyanlar için önemli dini mekanlar olmalarından dolayı yılın
her döneminde ziyaretçi akınına uğruyor. Bu dini mekanlardan bazısı
aynı zamanda hac mekanı, bazısında da ayin ve çeşitli etkinlikler
yapılabiliyor.
ANADOLU,
BİRİNCİ YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA HRİSTİYAN İNANCININ BEŞİĞİ
Binlerce
yıldır farklı medeniyetlerin ve dinlerin buluşma noktası olan Anadolu
toprakları tarihten günümüze inanç ve kültür yansıması olarak Hristiyan inancı
için kutsal topraklardan biri sayılıyor. Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde
havariler ve Hz. İsa’ya inanan birçok önemli din lideri, eren ve aziz
Anadolu’yu güvenli topraklar olarak görmüş, birinci yüzyılın ikinci
yarısında Anadolu, Hristiyan inancının merkezi, beşiği haline gelmiş.
Hristiyanlara ilk olarak Antakya'da (antik Antiochia) “Hristiyan” denilmiş.
İNCİL'DE
VAHİY GÖNDERİLEN 7 KİLİSENİN 3’Ü İZMİR, DİĞER 3’Ü MANİSA, BİR TANESİ
DE DENİZLİ’DE
Hristiyanlığı
Yahudi topraklarının dışına yaymaya çalışan ve bu çabalarının sonucu olarak
günümüz Avrupası’nın Hristiyanlaşmasını sağlayan ve Hristiyanların “olmasaydı
olmazdık” dediği Tarsuslu Havari Paulus, yaşamının son yirmi - otuz yılını
Ephesus’ta geçiren Havari Yuhanna, Katolik Kilisesi'ne göre ilk Papa olan Elçi
Petrus, Kıbrıs'ta kiliselerin kurucusu olarak bilinen Barnabas İncili’ni yazan
Kıbrıslı Yahudi kökenli Aziz Barnabas ile adı Yeni Ahit’te geçen ve misyon
faaliyetlerine katılan Silas gibi Hristiyanlığın yayılmasında etkisi olan
önemli isimler Anadolu topraklarında Antakya’dan Mersin’e, Antalya’dan İzmir’e,
Efes’ten Bergama’ya, Manisa’dan Denizli’ye, Eskişehir’den Bursa’ya,
Kapadokya’dan Trabzon’a dek rotaları boyunca birçok yerde çalışmalar yapmış ve
kiliseler kurmuşlardı. İzmir'deki 'Smyrna', 'Efes' ve 'Bergama', Denizli'deki
'Laodikya', Manisa Salihli'deki 'Sardes', Alaşehir'deki 'Filedelfiya' ve
Akhisar'daki 'Thiatira' adlı kiliseler İncil'de vahiy
gönderilen 7 kilise olarak kabul edildiğinden Hristiyanlık tarihi
açısından oldukça önemliler.
PATMOS,
MİDİLLİ, SİMİ ve TİNOS ADALARINDAKİ KUTSAL KİLİSELERDE HACI OLDULAR
Hristiyanlar
Türkiye’deki kiliseler dışında Kudüs ve Vatikan başta olmak üzere St.John’un
Yuhanna İncili’ni yazdığı Patmos Adası’ndaki Apokalypsis Mağarası ve
Kilisesi’nde, Midilli Adası’ndaki Agiasos köyündeki Panagia Kilisesi ile
Mantamados'da bulunan Taxiarchis Manastırı’nda, Simi Adası'ndaki Panormiti
Manastırı’ndaki Başmelek Taksiharki Mikhail Kilisesi ve Tinos Adası’ndaki
Evangelistria, Megalohari Kilisesi gibi Hristiyan Kilise’nin kutsal kabul
ettiği kiliselerde hem bayramı kutladılar hem de hacı oldular. Bu kiliseler
Yunanistan’ın önemli hac mekanlarından bazıları.
İNCİL
İLE KUR-AN'DA ÖNEMLİ VE KUTSAL BİR VARLIK OLARAK KABUL EDİLİYOR
İsa
Mesih’in annesi olarak kilise tarihinde önemli bir yere sahip olan Hz. Meryem,
İncil ile Kur-an'da önemli ve kutsal bir varlık olarak kabul ediliyor.
Hatta Ortodoks Kiliselerinde “Mater Deu” yani “Tanrı annesi” veya “Teotokos”
yani Tanrı’yı taşıyan” olarak hitap ediliyor. Annelik sıfatıyla “Meryem Ana”
olarak zikrediliyor. Kilise’nin başı olan İsa’nın annesi olduğundan Kilise’nin
de annesi kabul ediliyor. Meryem Ana, lekesiz, günahsız ve ebediyen bakire olma
özelliğine sahip olarak görülüyor. Bu özelliklerinden dolayı genel olarak
Hıristiyanlar, O’nun doğumundan ölümüne kadar hayatına dair birçok olayı,
“bayram” niteliğinde kutluyor. 15 Ağustos’ta kutlanan Meryem Ana’nın ölümü ve
göğe yükselmesi de bunlardan biri. Meryem Ana’nın ölümü, “Koimesis” adıyla,
hem Hıristiyan kutsal mekanlarına isim olurken hem de bu mekanlardaki ikonalar
içerisinde yer alıyor.
Katolik
Kilisesi ise, Meryem Ana'nın "dünyevi yaşamını tamamladıktan sonra bedeni
ve ruhuyla göksel yüceliğe kabul edildiğini" öğretir.
İNANCI
OLAN HERKESE İYİLİK DAVALARINDA YARDIMCI
Hristiyanlar
Hz. Meryem’in öyküsünün Göğe Alınışı’yla sona ermediğine, Cennet’e girdikten
sonra Kilise’nin yaşamı için Oğlu’nun aktif olarak hizmetinde kaldığına
inanıyorlar. Ayrıca Hz. Meryem’in, kötü güçlerden koruma, en ağır hastalıklar
tedavi etme, tedavisi olmayan hastaları ayağa kaldırma gücü olduğuna
inanılırken, aile ocağı ve doğumla ilişkilendiriliyor. Meryem Ana’nın anneleri
ve çocukları koruduğuna, çocuğu olmayan kadınlara da yavrular verdiğine
inanılıyor. Meryem Ana’nın Tanrı ile buluşmasının kutlandığı 15 Ağustos’ta da
birçok kişi, uzun süre bekledikleri çocuk için dua etmek üzere Meryem Ana’nın
ölümünün anıldığı günün arifesinde kiliselerde veya manastırlarda geceyi
geçiriyor. Seven ve affeden gerçek bir anne gibi günahsız ve merhametli Meryem
Ana’nın, herkese desteğini verdiğine ve inancı olan herkese iyilik davalarında
yardımcı olduğuna inanılıyor.
ZAMBAKLA
TASVİR EDİLİYOR
Hz.
Meryem'in Göğe Kabulü, Meryem Ana'nın göksel doğum günü (Hz. Meryem'in Cennete
kabul edildiği gün) olduğu için birçok Hristiyan, özellikle Katolikler ve
Ortodokslar ile birçok Lüteriyen ve Anglikan için önemli. Hz. Meryem'in Göğe
Kabulü Fleur-de-Iys (zambak) Madonna'da sembolize ediliyor. Her zaman
doğurganlığın ve saflığın simgesi olan zambak, Hristiyanlık’ta, özellikle
Katolik mezhebinde ‘Lekesiz Doğum’u simgeliyor. Meryem Ana'nın Ölümü konusunda
Ortodoks ve Katolik Kiliseleri arasında doktrinsel farklılıklar olmakla
beraber, mezhepler arasında gelenek ve inanç konularında da bazı ayrılıklar söz
konusu.
TIPKI
OĞLU GİBİ GÖĞE YÜKSELİR
Hz.
Meryem’in göğe yükselmesi hikayesi: Hz. Meryem ölümünden üç gün önce dua
ederken yanına başmelek Cebrail (Gabriel) gelir ve ruhunun göğe yükseleceğini
bildirir. Ölmeden önce oğlu İsa’nın bütün öğrencilerini bir daha görmek ister.
Havarilerden Thomas hariç hepsi Meryem Ana’nın ölüm döşeği etrafına toplanır.
Geciken Havari Thomas, üç gün sonra naaşı ziyaret etmek istediğinde
bırakılmış olduğu mağarada sadece kefenini bulur. Meryem Ana da aynen oğlu
Tanrı İsa gibi ölümünün üçüncü gününde dirilerek, göğe yükselir.
KENDİSİNE
ÖLÜMÜ BİLDİREN BAŞMELEK, OĞLUNUN DOĞACIĞINI DA MÜJDELEMİŞTİ
Hristiyan
inanışına göre Başmelek Cebrail’in Hz. Meryem’e bu ilk ziyareti değildi. Hz.
Meryem, Kutsal Ruh tarafından kendisine İsa’nın Annesi olacağını bildiren baş
melek Cebrail tarafından henüz genç bir kızken de ziyaret edilir. Başmelek
kendisine “Selam, ey Tanrı’nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir” diye
seslenir ve bakire olan genç kıza hamile kalacağını, bir oğlan doğuracağını,
bunun Tanrı’nın Oğlu olacağını ve ismini İsa koyacaklarını söyler. Genç bakire
Meryem buna şaşırır ama korkmaz, karşı da gelmez aksine itaat eder.
KUR-AN'DA
ADI DOĞRUDAN TELAFFUZ EDİLEN TEK KADIN
Hz.
Meryem, yaşamı zorluklar içinde geçen, oğlunun çarmıha gerilmesine, ölümüne,
ardından da dirilişine şahit olan, oğlunun göğe yükselmesiyle onurlanan ancak
evladını genç yaşta yitirmenin acısını son nefesine dek yüreğinde hisseden,
yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalan güçlü bir kadın ve acılı bir anne.
Hristiyanlık’ta ilk konsillerden itibaren yüceltilen ve değer verilen Hz.
Meryem, kutsallık ve cennetle de ilişkilendirilerek, annelik ve korumanın yanı
sıra sevgiyi sembolize ediyor. Kur'an'da adı doğrudan telaffuz edilen tek kadın
olan Hz. Meryem’ın ismi kitaptaki 19. Sure’de de ‘Meryem Suresi’ olarak
geçiyor. Hristiyanlık’ta da İncil’de birçok yerde mucizelerinden bahsedilerek
İsa'nın doğumundan sonra onun büyümesine ve yetişmesine yardımcı olan sevgi
dolu bir anne olarak tasvir ediliyor. Adına birçok kilise, katedral ve tapınak
adanan, ikonaları kiliselerin duvarlarını süsleyen oğlu İsa gibi göğe
yükseldiğine inanılan Hristiyanlık inancında önemli ve kutsal bir yere sahip
Meryem Ana adına “Göğe Yükselmesi Yortusu” gibi özel anma ve kutlama günleri
düzenleniyor. “Göğe Yükselmesi Yortusu”nda Hz. Meryem öldüğünde, ölüm üzerine
doğal fiziksel çürüme sürecinden geçmek yerine, bedeninin ruhuyla yeniden bir
araya gelmek üzere cennete "varsayıldığı" inancı anılıp, kutlanıyor.
Fulya
OMAÇ / İzmir
En Çok Okunan Haberler
Çin hava yolu şirketleri 2024'te 700 milyon yolcu barajını aştı
Çin'de hava yolu taşımacılığının 2024'te 700 milyon yolcu barajını aşarak rekor kırdığı bildirildi.
Osmaniye'deki Kastabala Antik Kenti'nde açık hava kült alanı bulundu
Osmaniye'deki Kastabala Antik Kenti'nde yürütülen arkeolojik kazılarda, içerisinde heykel kaidesi ve sarnıç olan açık hava kült alanı ortaya çıkarıldı.
Turizm öğrencileri sektörün geleceğinden umutlu!
Küresel seyahat sağlayıcısı markalarından BookingAgora, İstanbul Üniversitesi’nde düzenlediği ‘Kariyer Günü’nde Turizm İşletmeciliği öğrencileriyle buluştu.
Küresel ekonomi 2025'te ticaret savaşları, zayıf büyüme ve jeopolitik risklerle sınanacak
Dünya çapında birçok ekonomi, enflasyonda gerilemenin başladığı 2024'ü geride bırakırken, ekonomistlere göre, 2025'te ABD'nin ticaret politikaları, zayıf büyüme ve jeopolitik riskler küresel ekonominin karşılaşacağı temel zorluk
MICE Turizmi: Türkiye'nin Stratejik Gücü ve Sürdürülebilir Geleceği Sempozyumu düzenlendi
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) öncülüğünde İstanbul'da 'MICE Turizmi: Türkiye'nin Stratejik Gücü ve Sürdürülebilir Geleceği Sempozyumu' gerçekleştirildi.
Laodikya'daki antik tiyatroların biri halk diğeri iş insanları için kullanılmış
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan Laodikya Antik Kenti'ndeki yazıtlar, kentteki 2200 yıllık Batı Tiyatrosu ile 1884 yıllık Kuzey Tiyatrosu'nun kullanım amaçlarını ortaya çıkardı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi'ni uğurladı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Doğu Ekspresi'ne ilave olarak Turistik Doğu Ekspresi'ni sefere koyduklarını belirterek, "Bugün başlayan yeni sezonunda 60 sefer gerçekleştireceğiz, yaklaşık 10 bin 500 seyahat tutkununa hizmet ver
İyi Noeller ve Yeni Yılınız Kutlu Olsun!
Tourexpi redaksyonu 2 Ocak 2025’e kadar geleneksel kış molasını alacak.
RIU Hotels, 2025'te Kanada'ya ve 2026'da Tayland'a varacağını doğruladı
2024 bitiyor ve yılın son haftasına girilirken farklı firmalar değerlendirme yapıyor. Konukseverlik devleri de istisna değildir.
Pegasus, Boeing ile 200 uçaklık sipariş anlaşması imzaladı
Pegasus Hava Yolları, büyüme hedefleri doğrultusunda filosunu daha da güçlendirmek için Boeing ile 200 uçaklık yeni sipariş anlaşması imzaladı.
Corendon Turizm Grubu’ndan Sürdürülebilir Enerji Adımı: GES ile Çevreye Katkı
Yenilenebilir Enerji ile Çevre Dostu Çözümler.
Orta Çağ izlerini taşıyan şehir: Brugge
Belçika'nın Batı Flandre bölgesinin başkenti Brugge, orta çağdan kalma yapıları ve kanallarıyla dünyada en fazla turist çeken şehirlerden biri.
Uludağ'daki turizm işletmeleri yılbaşına hazır
Türkiye'de "kayak ve kış turizmi" denilince akla ilk gelen bölgelerden Uludağ'da, yaklaşık 5 bin yatak kapasiteli otel ve tesislerde yılbaşı hazırlıkları tamamlandı.
İzmir, Michelin yıldızlı restoranlarıyla gastronomide ‘parlıyor’
Küresel restoran değerlendirme sistemi Michelin Rehberi'nin 2025 seçkisinde, İzmir'den bir restoran ilk yıldızını kazanırken, 3 restoran da yıldızlarını koruyarak gastronomi turizminde kentin yükselen cazibesini pekiştirdi.
Ayvalık açıklarında 1500 yıllık ticaret gemisi batığı bulundu
"Türk Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras" kapsamında Balıkesir'in Ayvalık ilçesi açıklarında 1500 yıllık ticaret gemisi batığı bulundu.
Makau, Çin egemenliğindeki 25 yılda kumar turizmi eksenli ekonomik büyümeye tanıklık etti
Çin'in Makau Özel İdari Bölgesi, Portekiz sömürge yönetiminden Çin'e devredilmesinden bu yana geçen 25 yılda kumarhane işletmeleri ve buna bağlı turizm endüstrisi ekseninde geniş çaplı ekonomik büyüme kaydetti.
Iğdır'ın kışa renk katan doğal harikası Gökkuşağı Tepeleri
Iğdır'ın en dikkati çeken turistik cazibe merkezlerinden biri olan Gökkuşağı Tepeleri, kış mevsiminde dahi renkli manzaralarıyla doğaseverleri cezbediyor.
Türkiye, Almanya'da Noel pazarına araçla yapılan saldırıyı şiddetle kınadı
Dışişleri Bakanlığı, Almanya'nın Magdeburg kentinde Noel pazarına yapılan saldırıyı şiddetle kınadı.
Air Europa ilk kez Türkiye'ye uçacağını duyurdu
Air Europa, 12 Mayıs 2025'ten itibaren Madrid'i İstanbul'a (Türkiye) bağlayacak bir rotanın lansmanını duyurdu.
BookingAgora ve Lufthansa arasında iş birliği!
NDC bağlantısı sayesinde seyahat acentelerine özel avantajlar sağlanacak!
Kahire'den Beyrut'a direkt uçuşlar yeniden başladı
Mısır, 3 aylık aradan sonra başkent Kahire'den Lübnan'ın başkenti Beyrut'a direkt uçuşların yeniden başladığını duyurdu.