Tourexpi
Ege’nin
girintili kıyılarında, deniz kokusu ve zeytin dallarının hışırtısıyla sarılı,
tarih boyunca biriktirdiği binlerce anıyı taşıyan bir kasabadır Urla. Antik
çağların İyonya’sından Osmanlı’ya, oradan Cumhuriyet’in aydınlık sabahlarına
uzanan bu topraklar kültür, direniş ve yeniden doğuşun izlerini taşır.
Yüzyıllar
boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Urla, 20. yüzyılın başlarından
itibaren köklü tarihiyle beraber Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk’ün uğrak noktalarından biri olmasıyla ayrı bir önem taşır. Gerek askeri
görevler esnasında gerek genç Cumhuriyet’in ideallerini Anadolu’nun dört bir
yanına taşıdığı yolculuklar sırasında Mustafa Kemal Paşa, uğradığı Urla’nın
tarihine derin izler bırakır. Buradaki adımları, yalnızca bir liderin
güzergahını değil, halkla kurduğu derin gönül bağını da temsil eder.
URLALILARIN
BİTMEYEN SEVGİSİ
Urla’da
Atatürk, bir lider olmanın ötesine geçmiştir. Onun ismi, bu kıyılarda
kurtuluşu, devrimi, çağdaşlığı ve aydınlık bir geleceği çağrıştırır. Urla’ya
her gelişinde, sokaklar coşkuyla dolup taşar, meydanlar umutla aydınlanırdı.
Karşılamalarındaki içtenlik, halkın bakışındaki bağlılık ve gençlerin
gözlerinde ışıldayan gurur, bu kasabanın ona duyduğu sevginin en canlı
yansımalarıydı. O günlerden bugüne Urlalıların Cumhuriyet’in Kurucu Lideri’ne
duyduğu sevgi, zeytin ağaçları gibi sağlam kökler saldı, deniz gibi
derinleşerek kasabanın ruhuna işlendi. Bu bağlılık nesiller boyu bir yaşam
biçimine dönüştü. Her kuşak, Atatürk sevgisini kendi diliyle yeniden yorumladı,
kimi bir şiirde, kimi bir marşta, kimi de sessizce yüreğinde taşıdığı minnetle…
İLK
BULUŞMA: 1905
Çağdaş
Türkiye’nin Önderi ile Urla’nın yolları ilk kez 1905’te kesişir. Henüz genç bir
subayken Şam’a sürgüne gönderildiği sırada, Urla Karantina Adası’nda kısa
süreli bir bekleyiş yaşar. Çünkü dönemin şartları gereğince gemi
yolculuklarında, Urla Karantina Adası’nda karantinaya girmek zorunluluktu.
Osmanlı Devleti zamanında veba, tifo, tifüs gibi ölümcül hastalıkların
yayılmasını önlemek için 1865'te inşa edilen, ABD ile Hırvatistan'dakilerle
birlikte günümüzde dünyada kalmış 3 karantina adasından biriydi Urla
Karantina Tahaffuzhanesi. Başka ülkelerden Osmanlı topraklarına deniz yoluyla
gelen misafirler ve hacdan dönen vatandaşlar gemilerden indirilerek filikalarla
tahaffuzhaneye taşınır, buradaki banyolarda temizlenir, kıyafetleri ve eşyaları
da buharlı kazanlarda sterilize edildikten ve adada belli bir süre
bekletildikten sonra Osmanlı topraklarına alınırlardı.
ZİHNİNDE
KALAN İZMİR: YABANCILARIN RIHTIMI
Sürgün
günlerinin burukluğuna rağmen, Urla Karantina durağı Kurmay Yüzbaşı genç
Mustafa Kemal’in zihninde derin izler bırakır. Türkiye’nin bu topraklardan
başlayarak nasıl ayağa kalkacağını düşünür. O günleri daha sonra şöyle ifade
eder:
“Benim
İzmir’i ilk gördüğüm gün, okuldan çıkarılarak sürgün yerine gittiğim gündür. Bu
güzel memlekette, sürgüne giderken birkaç saat geçirmiştim. O zaman bu güzel
rıhtımı, baştanbaşa, bize can düşmanı olan yabancı milletlerden olanlarla dolu
görmüştüm. O zaman karar vermiştim ki; İzmir, gerçek asil ve soylu Türk
İzmirlilerden gitmiştir; fakat ne acıdır ki, o tarihte gerçeği açıklamama imkan
yoktu.”
1907
yılında ise Şam’dan Selanik’e giderken tekrar Urla’ya uğrar. Bu ziyaretler
sırasında askerlik ve görevleri nedeniyle kısa süreli de olsa, o dönemin sosyal
ve siyasi atmosferini yakından takip eder, halkla bağlar kurar.
SAVAŞ
YILLARI VE MEKTUPLARLA GELEN BAĞ: 1911 VE 1913
1911’de
Libya’da Derne ve Tobruk’un İtalyan işgaline karşı görev alırken, vatan
toprağını savunmak amacıyla gizli görevle geçerken Urla’ya bir kez daha uğrar.
Bu ziyaretinde, yakın dostu Salih Bozok’a yazdığı “Urla Karantinasında Bir Rus
Vapurundan” başlıklı mektubunda, kurtuluşun fedakarlık gerektirdiğini
vurgulayarak, “Vatanı kurtarmak için şimdiye kadar olduğundan ziyade gayret ve
fedakarlık zorunludur.” diye yazar.
1913’te
Trablusgarp’tan dönerken tekrar uğradığı Urla, savaş sonrası toparlanma
sürecine tanıklık ediyordu. Dr. Şükrü Şenozan’ın anılarında, Binbaşı Mustafa
Kemal’in bu ziyarette de bölge halkıyla sıcak ilişkiler kurduğunu ve halkın ona
duyduğu bağlılığın ne kadar derin olduğu anlatır.
TEHLİKE
KARŞISINDA GERİ ADIM ATMAYAN LİDER
Cumhuriyet’in
ilanından sonra yapılan Urla ziyaretleri artık farklı bir anlam taşımaktaydı.
15 Haziran 1926’da İzmir’de kendisine yönelik bir suikast girişimi açığa
çıkarıldığında, Vali Kazım Dirik’in “şehre gelmeyin” önerisine rağmen, Gazi 16
Haziran’da İzmir’e gelir ve milletine şöyle seslenir:
“Benim
naciz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti
ilelebet payidar kalacaktır.”
URLALILAR
TARAFINDAN COŞKUYLA KARŞILANIR
30
Haziran 1926’da Başbakan İsmet İnönü ve İzmir Valisi Kazım Dirik ile birlikte
Çeşme’ye gitmek üzere yola çıkan Ulu Önder’in ilk durağı Urla olur. Urla’nın
Atatürk’le özdeşleşen en önemli buluşması, işte bu tarihte gerçekleşen
ziyarettir. Çağdaş Türkiye’nin Önderi, Urlalılar tarafından Urla-İzmir yolu
başında büyük bir heyecan ve coşkuyla karşılanıp, yolun sağ ve soluna biriken
kalabalığın coşkun sevgi gösterileri altında Urla Cumhuriyet Meydanı'na gelir.
Burada halkı selamladıktan sonra tüm ziyaretlerinde olduğu gibi, Belediye ve
Türk Ocağı’nı ziyaret eder. Ardından onuruna verilen Türk Ocağı’nda (Mahfel)
ziyafeti sırasında Urla Belediye Başkanı Atıf İnan’ın konuşması Atatürk’ü
derinden etkiler ve Gazi şu sözlerle karşılık verir: “Urlalılar, siz hepiniz
belediye başkanı olabilirsiniz. Bu genç adamı Ankara’ya gönderin.”
Urlalı
gençlere de hitaben şöyle seslenir:
“İnkılap
dahilen ve haricen pek çok şeylere muvaffak olmuştur, fakat daha vazifemiz
bitmemiştir. Gençliğin pek çok çalışması lazımdır. Bu noktaya nazarı
ehemmiyetinizi celp ederim.”
CUMALI:
ATATÜRK’Ü URLA’NIN GİRİŞİNDE KARŞILAYAN ÇOCUK BENDİM
O
günlerin tanığı olan Türk edebiyatının önemli isimlerinden Necati Cumalı, beş
yaşındayken yaşadığı bu mutlu günü şöyle anlatır:
“Sonunda
o gün geldi. Bayraklarla donatıldı evler; pencereler. 1926 yılıydı. Beş
yaşındaydım. Urla’nın o uzun, ılık güz aylarında mıydı, yoksa erken gelen
baharında mı, hatırlamıyorum, sadece açık güneşli bir gün var belleğimde…
Küçücük adımlarla Cumhuriyet Alanı'na ulaştım. Kadın, erkek Urlalılar sarmıştı
alanın dört bir yanını. Alanın İzmir girişine karşı kaldırımda dizilenlerin
ayakları arasına karıştım. Boyumun ancak dizlerini bulduğu adamların bakışları,
İzmir girişine dikilmişti. Derken alkış, yaşalar, gözyaşları arasında Gazi
göründü. Nasıl olduysa, koptum başımın üstünde dikilen o dağ gibi adamların
ayakları arasından. Alanı koşa koşa geçtim. Kollarımı açarak Atatürk’e doğru
atıldım. Mustafa Kemal Paşa halkı selamlarken göğsü üstünde şapkasını tuttuğu
eliyle durdurdu korumalarını, (Bırakın) dedi. Adımı, kimin oğlu olduğumu sordu.
Şivem bozuktu. Rumeli şivesiydi. Karşılıklarımı dinlerken gülümsedi. Saçımı
okşadı. Babamı tanıyıp tanımadıklarını sordu; kendisini karşılayan Urlalılara.
Tanıdılar. Evime götürmelerini buyurdu. Eve dönerken Bekir Ağabey gurur
duyuyordu beni kucağında taşımakla. Atatürk’ü Urla’nın girişinde karşılayan
çocuk bendim.”
Urla’daki
temaslarının ardından 30 Haziran’da Çeşme’ye geçen Atatürk, 8 Temmuz’da İzmir’e
dönüş yolunda rotasını yine Urla’ya çevirir. Atatürk’ün bu ziyaretleri sadece
siyasi birer durak değil, halkla bütünleşmenin, Cumhuriyet değerlerinin
Anadolu’da kök salmasının canlı örnekleri olur.
1934:
SON ZİYARET
Urla’ya
son ziyareti 9 Nisan 1934’te gerçekleşir. Manisa’dan Menemen’e, oradan Foça’ya
geçen Gazi, Uzunada’daki denetimlerin ardından aynı vapurla İzmir’e dönerken
Urla’ya da uğrar. 1934 ziyareti, Ulu Önder’in artık Cumhuriyet’in pek çok temel
reformunu hayata geçirdiği, ülke yönetiminde yeni bir döneme girdiği yıllara
denk gelir. Artık Cumhuriyet’in temel taşları yerine oturtulmuştur. Halkın ve
yerel yöneticilerin gösterdiği ilgi, önceki ziyaretlerden daha da yoğun ve
duyguludur. Bu kısa ziyaret, bir nevi vedaya benzer. Sessiz, ama anlamlı. Urla
kıyılarına son kez bakan Çağdaş Türkiye’nin Önderi, belki de geçmişin sıcak
anılarını son kez yüreğinde hissederek halkını selamlar.
URLA’DA
YAŞAYAN MİRAS
Günümüzde
Urla, Gazi Mustafa Kemal’in hatırasını ve Cumhuriyet mirasını gururla
yaşatıyor. Onun ziyaretlerinin, kurduğu Cumhuriyetin ve sonsuzluğa yürüyüşünün
yıl dönümlerinde düzenlenen törenler, meydanlarda yankılanan marşlar, gençlerin
gözlerinde parlayan umut, Urlalıların Atatürk’e olan sevgisinin ne kadar derin
olduğunu ve ne denli canlı kaldığını gösterir. Ulu Önder’in ziyaret ettiği
yerlerde bulunan küçük müzelerde, fotoğraf ve belge sergileri, onun Urla’ya
olan bağlılığını gelecek nesillere aktarmaya çalışılır.
HER
DEFASINDA HATIRLATIR: “EN BÜYÜK ESERİM, CUMHURİYET’TİR
Atatürk
yalnızca bir lider değil, kıyılardan kırsala, yüreklerde yürüyen bir devrimdi.
Urla’ya yaptığı ziyaretler, sadece bir yolculuk değil, halkla kurduğu bağın,
Cumhuriyet’e duyulan sevginin ve bir milletin dönüşümünün sembolüydü. Ve tam 99
yıl önce, 30 Haziran 1926’da Büyük Önder’in adımlarıyla aydınlanan bu kıyı,
hala o aydınlık yürüyüşün izlerini taşır. Kimi zaman bir okul bahçesinde, kimi
zaman bir çocuğun gözlerinde, kimi zaman da sabaha karşı sahilde esen o hafif
rüzgarda. O rüzgar ise hala şunu fısıldar: “Egemenlik, kayıtsız şartsız
milletindir.”
Ve
sanki bir gölge gibi aramızdan geçer, Urla’nın taş sokaklarında sessizce yürür,
çocukların saçlarını okşar, gençlerin gözlerine umut, yaşlıların yüreğine huzur
bırakır ve her defasında hatırlatır: “En büyük eserim, Cumhuriyet’tir.”
Çünkü
biliriz ki, yalnız geçmişin değil, geleceğin de teminatı olan o eser, bugün
hala sokaklarda solunan bir nefes, kalplerde çarpan bir inanç ve her neslin
yüreğinde yankılanan bir görev çağrısıdır.
Bu
haberde yer alan görseller ve bazı arşiv bilgileri, Urla Belediyesi Kent Tarihi
ve Arşivi Kurumu (UKTA) ile Karantina Adası Müdürlüğü’nün katkılarıyla
hazırlanmıştır. Atatürk’ün Urla’daki izlerine dair daha fazla bilgiye UKTA
arşivlerinden ulaşılabilir. Katkıları için teşekkür ederiz.
Fulya
OMAÇ - Urla / İZMİR
En Çok Okunan Haberler


Canarian Hospitality, Maspalomas'ta ‘Z kuşağına özel’ bir otel açtı
Canarian Hospitality, Gran Canaria'nın güneyinde, Playa del Inglés bölgesinde yeni bir tesis olan Sholeo Lodges Maspalomas'ı hizmete açtı.


TUI Care Foundation, Portekiz ve Kuzey Afrika’da iki yeni TUI Futureshapers projesi başlattı
TUI Futureshapers Portekiz, sosyal girişimcilerin etkili ve sürdürülebilir turizm işletmeleri kurmalarına yardımcı olmak amacıyla eğitim, mentorluk ve uzman desteği sunuyor.


Erdek'in kırsal mahallesi turkuaz renkli deniziyle turist çekiyor
Kapıdağ Yarımadası'nın kuzeybatısında yer alan Balıkesir'in Erdek ilçesine bağlı Turanköy Mahallesi, turkuaz renge sahip berrak deniziyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.


Avrupalı Türkler turizmdeki hareketliliği artırdı
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Hakan Saatçioğlu, temmuz-ağustos aylarında özellikle yurt dışında yaşayan gurbetçilerin tatil tercihlerini Antalya’dan yana kullandıklarını belirtti.


Günümüz Turizminde Hizmet Kalitesi Neden Anahtardır?
Artık yalnızca güler yüzlü olmak ve samimi bir tebessüm sunmak yeterli değil; bunun yanına başka unsurlar da eklenmeli.


Çoğunluk Tatil Planını Yapay Zekâya Emanet Etmeye Hazır
Tatilciler şu ana kadar yapay zekâdan en çok tatil yeri ve konaklama önerileri alıyor – yalnızca yaklaşık her on kişiden biri yapay zekâ ile valizini hazırlıyor.


Mallorca’daki restoranlar müşteri kaybına karşı menülerini uyarlıyor
Mallorca’daki restoran sahipleri şu günlerde “Ya uyum sağlarsın ya da yok olursun” sözünü sıkça hatırlıyor olabilir.


Su kaynakları azalan Çeşme'de her gün 7 saat zorunlu su kesintisi yapılacak
Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan İzmir’in Çeşme ilçesinde, su kaynaklarında yaşanan azalma nedeniyle yarından itibaren her gün saat 23.00 ile 06.00 arasında zorunlu su kesintisi uygulanacağı bildirildi.


Burdur'da sıcak hava balonları Salda Gölü manzarası eşliğinde havalandı
Burdur’un Yeşilova ilçesinde Salda Gölü manzaralı sıcak hava balon turizmi devam ediyor.


Turizmofobiye karşı teşekkür kampanyası
Balear Ulaşım İşverenleri Derneği turistlere teşekkür kampanyasına katıldı.


Bulgaristan, Türk vatandaşlarının tabi olduğu vize uygulamasını kolaylaştırdı
Bulgaristan Turizm Bakanı Miroslav Borşoş, Bulgaristan hükümetinin Türk vatandaşlarının tabi olduğu vize uygulamasına kolaylık getirdiğini ve verilecek vize süresini uzattığını bildirdi.


AJet'ten 849 liraya yurt içi uçuşlarda indirimli bilet kampanyası
AJet'ten yapılan açıklamaya göre, şirket yurt içi seyahat planlarını erkenden yapan misafirlerine özel bir kampanya düzenledi.


Kış tatili için yapılan seyahat harcamaları iki yılda yaklaşık 4 katına çıktı
Yerli turistlerin kış tatili için yılın ilk çeyreğinde yaptığı harcamalar, iki yılda yaklaşık 4 katına çıkarak 23 milyar lirayı buldu.


German Cycling, Türkiye'nin Ege Kıyılarını Yükselen Bisiklet Rotası Olarak Ziyaret Etti
Türkiye, bisiklet tutkunları için giderek gerçek bir cennete dönüşüyor.


Antalya-Alanya Otoyolu’nun temeli 25 Temmuz’da atılıyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Antalya-Alanya Otoyolu’nun temelinin 25 Temmuz Cuma günü atılacağını açıkladı. Proje kapsamında toplamda 17,7 milyar liralık ekonomik kazanım hedefleniyor.


Marriott International, citizenM Otel Zincirinin Satın Alımını Tamamladı
Bu satın alım, şirketin küresel yaşam tarzı otel portföyünü genişletiyor.


Mersin'deki Elaiussa Sebaste Antik Kenti'nde sezon kazıları başladı
Mersin’in Erdemli ilçesine bağlı Ayaş Mahallesi’nde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem arkeolojik kazı çalışmaları başladı. Çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsam


Güncelleme: TUI ve Bentour Reisen hisse değişimine gitti
25 Temmuz 2025 Güncellemesi: Rekabet kurumları, TUI Grubu’nun Bentour Reisen AG’nin %20 hissesini satın almasını ve Bentour’un da TUI’nin iştiraki Nazar Nordic’te %20 hisse almasını onayladı. Böylece işlem resmiyet kazandı.


Havaist, İstanbul Havalimanı ile Sultanahmet arasında sefer başlattı
İstanbul Havalimanı'na yolcu taşıma hizmeti veren Havaist, kentin en önemli tarihi ve turistik merkezlerinden biri olan Sultanahmet ile havalimanı arasında karşılıklı seferlere başladı.


Bodrum koylarındaki yat yoğunluğuna düzenleme önerisi
İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Bodrum Şubesi Başkanı Orhan Dinç, özellikle yaz aylarında yoğunluk yaşanan Bodrum koylarında günlük tur teknelerinin yer bulmakta zorlandığını


Foçalı duayen turizmciden yeni kitap: Kadim Foça – Mor Kentin Hikayeleri
İzmir’in Foça ilçesinin duayen turizmcisi ve yerel tarih araştırmacısı Sebahattin Karaca’nın “Kadim Foça – Mor Kentin Hikayeleri” adlı kitabı yayımlanarak kitapçılarda yerini aldı.
