Tourexpi
Son
yıllarda hızla büyüyen Türk turizmi, ziyaretçi sayısıyla birlikte gelir ve
hizmet kalitesini artırarak rekabet gücünü yükseltmeyi amaçlıyor. Turizm
hedeflerinin büyüklüğü kadar, bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde bölgesel
aktörlerin performansı da belirleyici oluyor. Bu hedeflere ulaşmada kilit rol
oynayan bölgelerden biri de Ege’nin gözde destinasyonlarından Bodrum.
Eski
adıyla Halikarnassos olarak bilinen Bodrum, doğal güzellikleri, tarihi dokusu
ve gelişmiş turizm altyapısıyla her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti
ağırlıyor. 2025 turizm sezonuna hızlı bir giriş yapan Bodrum’da otel doluluk
oranları yüzde 90’lara ulaşırken, özellikle İngiltere, Almanya ve Rusya’dan
gelen ziyaretçi sayısında artış gözlemleniyor. Kruvaziyer turizmi de canlanmış
durumda, bu yıl 120’den fazla gemi seferi bekleniyor.
KONAKLAMALAR
750 TL’DEN BAŞLIYOR 10 BİN EURO’YA KADAR ÇIKIYOR
Bodrum,
geçmiş yıllarda olduğu gibi özellikle Kurban Bayramı gibi yoğun tatil
dönemlerinde ciddi nüfus artışlarıyla karşılaşıyor. Geçen yıl bayramda nüfusun
250 binden 1 milyona kadar yükselmesi, altyapı ve kaynaklar üzerinde önemli
baskılar oluşturmuştu. Bu yıl da otel doluluk oranlarının yüksek seyretmesi
bekleniyor, konaklama fiyatları ise 750 TL’den başlayıp, lüks segmentte 10 bin
Euro’ya kadar uzanan geniş bir yelpazede tatilcilere sunuluyor.
TURİZMİN
KALBİNDE BİR İSİMLE GÖRÜŞTÜK
Turizmin
bu hareketli ve kritik döneminde siz değerli okuyucularımız için Bodrum’un
turizm nabzını en iyi tutan isimlerden Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri
Derneği (BOYD) Danışma Kurulu Üyesi ve Bodrum Modern Life Boutique Otel Genel
Müdürü Hüseyin Softa ile detaylı bir röportaj gerçekleştirdik. Softa, Kurban
Bayramı dolayısıyla denizi ve doğasıyla olduğu kadar turizm vizyonuyla da öne
çıkan Ege’nin turizm lokomotiflerinden Bodrum’da yaşanan yoğunluk ve turizmin
genel durumu hakkında önemli değerlendirmeler yaptı.
HEDEF
65 MİLYON TURİST AMA ASIL POTANSİYEL 100 MİLYON
Bodrum’un
turizm dinamiklerini ve Türkiye’nin genel turizm hedeflerini yakından takip
eden BOYD Danışma Kurulu Üyesi ve Otel Genel Müdürü Hüseyin Softa ile
gerçekleştirdiğimiz söyleşiye, ülkenin 2025 turizm hedeflerini
değerlendirmesiyle başladık.
*2024’te
elde edilen 62,2 milyon ziyaretçi ve 61,1 milyar dolarlık gelirin ardından,
2025 için 65 milyon turist ve 64 milyar dolar gelir hedeflendi. Sizce bu ivme
sürdürülebilir mi? Türkiye yıl sonunda bu hedeflere ulaşabilir mi?
-Türkiye
hedeflerini yeterince yüksek tutmadığı için 65 milyon turist ve 64 milyar USD
gelir hedefine ulaşılacağına inanıyorum. Sezon esasen iyi başladı diyemem,
yüzde 11,6’lık bir düşüş yaşadık. Hala bu düşüş devam ediyor. Ancak gerek
Türkiye’nin turist getirme potansiyeli gerekse bakanlığın istatistikleri, bu
hedeflere ulaşmayı mümkün kılabilir. Avrupa’da konaklama kurumlarındaki
öğrenciler, başka bir ülkeye çalışmak için gelenler, ülkede durmaksızın transit
geçenler gibi gruplar seyahatleri 24 saati aşsa bile turist sayılmazken, bizde
bu kriterlere uyulmaması hedeflerin gerçekleşmesini kolaylaştırıyor. Bu nedenle
artışla oluşan hedefler elbette gerçekleşir. Ama unutmayalım ki, ülkemizin asıl
potansiyeli 100 milyon turist ve 100 milyar USD gelir olmalı. Asıl bu hedeflere
ulaştığımızda turizmde başarıdan, hedef tutturmaktan söz edebiliriz.
GÜVEN
YANDI, İMAJ SARSILDI
*
Bahsettiğiniz yüzde 11,6’lık düşüşte, Kartalkaya’daki otelde meydana gelen
trajik yangının da etkili olduğu söyleniyor. Sizce bu olay, güvenlik algısını
ve konaklama tercihini nasıl etkiledi?
-
Sezonun ilk çeyreğindeki düşüşte ve halen devam eden gerilemede güven kaybı
kesinlikle önemli bir etken oldu. Kartalkaya’daki yangından sonra acilen
başlatılan denetimler sonucunda, ilk etapta bin otel kapatıldı, bugün bu rakam
4 bin civarında. Bu süreçte Avrupa pazarına “Türkiye otelleri yangına karşı
güvensiz” mesajı verilmiş oldu. Kendi kendimizi ihbar ettik. Keşke bu
trajedinin her ülkede yaşanabilecek, çok üzücü bir olay olduğu daha iyi
anlatılabilseydi. Ayrıca, felaket sonrası aceleye getirilen denetimler yerine,
zamanında ve düzenli denetimler yapılsaydı, bu güven kaybını yaşamayabilirdik.
HİZMETİN
BEDELİ Mİ, RANTA DAYALI FİYAT MI?
*
Güvenlik endişeleri ve turizmdeki dalgalanmaların ardından, son dönemde turizm
fiyatlarında da belirgin bir artış gözleniyor. Sizce bu fiyat yükselişi hizmet
kalitesi ve talep artışıyla ne kadar ilişkilendirilebilir?
-Maalesef
burada başka bir yaraya daha değinmiş oldunuz. Kaliteli turizm hepimizin ortak
hedefi. Tabii ki kaliteli turizm yaparken artan maliyetleri göz ardı edemeyiz.
Ayrıca ülkemizdeki ekonomik sıkıntıların getirdiği maliyet artışları da
fiyatların yükselmesinde önemli rol oynuyor. Ancak esas sorun, tesislerine
yatırım yapmayan, diğer oteller fiyat artırınca “bizim ne eksiğimiz var”
diyerek fiyat artıran, sezon geldiğinde “ne kazanırsak kardır” mantığıyla
hareket eden işletmeler ve esnaflar. Maalesef bu durum ülkemizi pahalı turizm
ülkesi kategorisine taşıdı. Gerçekten hizmet kalitesi ve talep artışına bağlı
fiyat artışları olsa ve bu doğru şekilde Avrupalı turistlere anlatılsa, fiyat
artışları asla sorun olmazdı.
AVRUPA
SEVİYESİNDEKİ TURİST HARCAMA DÜZEYİNDE DEĞİLİZ
Biraz
da turistlerin harcama eğilimlerine değinsek. 2025’in ilk dört ayında kartlı
harcamalarda artış olduğu gözlemleniyor. Bu artış, turistlerin harcama
alışkanlıklarında gerçek bir güçlenmeye mi işaret ediyor, yoksa altında başka
dinamikler mi yatıyor?
–
Bu artışı, turistlerin harcama gücünün arttığı şeklinde doğrudan yorumlamak
yanıltıcı olabilir. Hem ülkemizde hem de Avrupa ve Rusya’da yaşanan ekonomik
daralmalar ve bunun getirdiği finansal zorluklar, insanların kartlı harcamalara
yönelmesine neden oluyor, bu aslında bir nevi borçlanma anlamına geliyor.
Örneğin, Türkiye’ye gelen turistlerin günlük ortalama harcaması 97 dolar
civarında. Oysa Avrupa’da bu rakam 120 dolara kadar çıkıyor. Yani hala Avrupa
seviyesindeki turist harcama düzeyine ulaşabilmiş değiliz. Harcamalardaki
nitelikli artış için yalnızca ödeme yöntemlerine değil, harcama kalemlerinin
yapısına da bakmak gerekiyor.
TURİZMCİLERİN
BANKALARA BORCU 521,4 MİLYAR TL
*
Her ne kadar harcamada Avrupa turist seviyesine erişmemiş olsak da turizm
sektörünün ekonomiye sağladığı büyük katkı ortada. Turizmi bu kısır döngüden
çıkarıp, kalite ve çeşitlilik açısından yeni bir rotaya sokmak için hangi
adımlar öncelikli olmalı?
-
Aynen dediğiniz gibi turizmin milli gelire, ödemeler dengesine, istihdama,
ithalata ve ihracata çeşitli etki ve katkıları bulunuyor. Turizm sektörü sadece
otellerden ibaret olmayan ve 54 farklı sektörü doğrudan etkileyen çok geniş bir
alana sahip. Sektörde 3,3 milyon kişiye istihdam sağlanması planlanıyor. Ancak
bu kadar katkıya rağmen sektör ne yazık ki yeterince desteklenmiyor.
Turizmcilerin sadece bankalara olan borcu 521,4 milyar TL. Bence sayısal
artışımız hatta elde ettiğimiz gelirler de hala yetersiz. Geçtiğimiz yıl
ziyaretçilerden 60 milyar 497 milyon dolar, transfer yolculardan ise 606 milyon
401 bin dolar turizm geliri elde edildi. Ziyaretçi sayısı da bir önceki
yıla göre yüzde 9 artarak 62,2 milyon kişiye ulaştı. Bu yıl hedef geçen yılın yaklaşık
3-4 milyar fazlası. Ancak bizim hedefimiz 100 milyon turist ve 100 milyar USD
gelir olmalı. Kalite artışına gelince, maalesef orada da çok gerideyiz. Hala
çoğunlukla ‘güneş, deniz, kum’ kısır döngüsünde turizm yapıyoruz. Oysa dünya
turizmi artık çok farklı yönlere evrildi. Kültür-sanat festivalleri, kültür
turları, müzik konserleri, gastronomik değerlerin ön plana çıkarılması, geri
dönüşüm hassasiyetleri, doğa turizmi ve sağlık turizmi gibi sürdürülebilir
turizm odaklı pek çok alan var. Ne yazık ki ülke olarak bu trendlerde oldukça
gerideyiz. Tekrar etmek isterim: Turizm sadece deniz ve güneşten ibaret değil,
bunu artık görmemiz gerekiyor.
MERKEZİ
VE YEREL YÖNETİMLERİN DESTEĞİ ŞART
*Turizmin
yalnızca sayısal başarılarla değil, kalite ve çeşitlilikle gelişmesi
gerektiğine vurgu yaptınız. Bu noktada, sürdürülebilir turizm için ne gibi
adımlar atılmalı?
-Sürdürülebilir
turizm için kaliteli turizm hedefine ulaşmak şart. Yöresel değerlerin ön plana
çıkarılması, dünyada değişen turizm trendlerine uyum sağlanması,
faaliyetlerimizi sürdürülebilir bir düzeye çıkarabilir. Ancak burada
turizmcinin yalnız başına bu yükü taşıması mümkün değil. Merkezi ve yerel
yönetimlerin desteği şart. Bu destek, konaklama vergisi, yüksek turizm
vergileri ya da kredi borçlarının faiz yükü gibi sorunların hafifletilmesiyle
olabilir. Açıkça söylemek gerekirse, bugün sadece biz profesyoneller kaliteye
odaklanarak sürdürülebilirlik adına çaba gösteriyoruz. Diğer paydaşlar ise
genelde sadece fayda bekliyor, ama ne yazık ki gerçek anlamda destek ve hizmet
henüz yeterli düzeyde değil.
BODRUM’DA
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN CİDDİ BİR ÇABA İÇİNDEYİZ
*Bodrum’da
sürdürülebilirliği sağlamak adına ne gibi somut adımlar atıyorsunuz?
-Turizmi
12 aya yaymak, sektörde kalıcılığı ve istikrarı sağlamak açısından çok önemli.
Bodrum’da bu konuda ciddi bir çaba içindeyiz. Kış aylarında da faaliyetlerin
sürmesi için festivaller, spor etkinlikleri, fuarlar ve gastronomi buluşmaları
gibi birçok etkinlik organize ediyoruz. Ancak tüm bu çabaların sürdürülebilir
olabilmesi için devletin daha fazla desteğine ihtiyaç var. Gerek teşvikler
gerekse altyapı yatırımlarıyla bu destek sağlanırsa, mevsimsel kısıtlamaları
aşmak ve yıl boyu canlı bir turizm ortamı yaratmak mümkün olabilir. Bu durum
sadece Bodrum için değil, benzer yapıya sahip tüm turizm destinasyonları için
geçerli.
12
AY TURİZM HAYAL OLMAKTAN ÇIKACAKTIR
*
Bodrum’un turizmdeki geleceğini nasıl görüyorsunuz? Orta ve uzun vadede hangi
dönüşümler öngörülüyor?
-Bodrum,
bugün olduğu gibi gelecekte de dünya markası olarak değerini koruyacaktır. Orta
vadede en önemli değişimin, yerel sorunların çözülmesi ve turizmin günümüz
trendlerine uyum sağlamasıyla gerçekleşeceğini düşünüyorum. Uzun vadede ise
hedefimiz 12 ay turizmi hayata geçirmek. Fuarlar, festivaller, gastronomi
etkinlikleri, spor organizasyonları gibi faaliyetler ve bunların getirdiği
kaliteli turizm, Bodrum’da 12 ay turizmin temelini oluşturacak. Tabii ki bu
hedefin gerçekleşmesi için devlet desteğinin de sağlanması gerekiyor; böylece
12 ay turizm hayal olmaktan çıkacaktır.”
BODRUM
MÜŞTERİSİ İÇİN BODRUM’DA OLMAK TATİLDEN ÖNCE GELİR
*Bodrum’da
yıl boyu turizmi canlı tutmak için yoğun bir çaba harcadığınızı belirttiniz.
Peki, Bodrum’u diğer turizm destinasyonlarından ayıran en temel özellikler
sizce nelerdir?
-Bodrum
bir dünya markası. Sadece doğasıyla ya da tarihiyle değil, gastronomisiyle,
kültürel zenginliğiyle, hatta eğlence hayatıyla da ön plana çıkan çok özel bir
destinasyon. Dünyaca ünlü otellerin yanı sıra, Paris’te ya da Londra’da bile
göremeyeceğiniz kalitede kafe ve restoranlara sahibiz. Bodrum, sadece
Türkiye'de değil, dünyada da seçkin bir yer ediniyor. Bir de burada patenti
bana ait bir sözle anlatmak isterim: ‘Bodrum müşterisi için Bodrum’da olmak
tatilden önce gelir.’ Sanırım bu cümle bile Bodrum’un diğer destinasyonlardan
ne kadar farklı ve özel olduğunu anlatmaya yeter.
TATİLE
GİDİYORUM DEĞİL, ‘BODRUM’A GİDİYORUM’ DENİR
*Yerli
ve yabancı turistlerin Bodrum’a olan ilgisinde ne gibi farklar
gözlemliyorsunuz?
-Bodrum’da
iç pazar her zaman çok dinamiktir. Yerli turist için Bodrum’a gelmek bir
tatilden fazlasıdır. Hatta özel bir gözlemimi paylaşayım: Türkiye’de birçok
kişi ‘Bodrum’a gidiyorum’ der ama ‘tatile gidiyorum’ demez. Oysa Antalya ya da
Marmaris için ‘tatile gidiyorum’ ifadesi daha yaygındır. Bu, Bodrum’un yerli
müşteri nezdindeki ayrıcalıklı konumunu gösteriyor. Yabancı turist açısından
ise Bodrum daha çok tatil ve eğlence odaklı bir destinasyon. Aynı zamanda
‘dünya markası’ etiketi de yabancı turist için cazibe kaynağı.
BODRUM’UN
HEDEFİ 1,5 MİLYON TURİST
*Almanya,
Rusya ve İngiltere gibi önemli pazarlardan milyonlarca turistin gelmesi
bekleniyor. Bodrum’un bu pastadan alacağı payı nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Bodrum’a
yaklaşık 1,5 milyon turist bekliyoruz. Burada en büyük payın İngiltere'den
geleceğini öngörüyoruz. Özellikle İngiltere'den Bodrum’a yapılan direkt uçuşlar
bunda çok etkili olacak. Almanya ve Rusya'nın ise daha çok Dalaman ve
Antalya'yı tercih etmesi, Bodrum’un bu iki pazardan aldığı payı azaltıyor.
Ancak son yıllarda Polonya başta olmak üzere, Müslüman ülkelerden gelen turist
sayısındaki artış sayesinde bu açığı kapatabileceğimizi ve hedeflere
ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
BODRUM’UN
EN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİRİ ALTYAPI EKSİKLİĞİ
*
Artan turist yoğunluğu karşısında Bodrum’un altyapısı (ulaşım, su, çevre
düzeni) yeterli mi?
-Bodrum’un
en önemli sorunları arasında altyapı eksikliği öne çıkıyor. Özellikle trafik,
büyük şehirler seviyesine ulaşmış durumda ve ciddi bir problem teşkil ediyor.
Su sıkıntısı ise ülke genelinde bilinen bir gerçek. Ayrıca beldede plansız
yapılaşma, özellikle yerleşim alanlarındaki yeşil alanların yok olmasına sebep
oldu. Tüm bu gelişmeler Bodrum’u sorunlu, büyükşehir hüviyetine doğru
götürüyor. Dolayısıyla mevcut koşullar göz önüne alındığında, altyapının
yeterli olduğunu söylemek mümkün değil.
REKABETTEN
ÇOK ANLAMSIZ BİR YARIŞ VAR
*
Bodrum’daki oteller arasında yaşanan rekabet, kaliteyi mi artırıyor yoksa fiyat
odaklı bir yarışa mı dönüşüyor?
-Bodrum’da
çok sayıda kaliteli otel bulunuyor, ancak burada bir rekabetten çok anlamsız
bir yarış var. Bu yarış, kaliteli turizm yarışı değil; ‘Bu otel bu fiyattan
satarsa ben de satmalıyım, benim neyim eksik?’ mantığı üzerine kurulu bir fiyat
yarışı. Ancak ben bu kısır çekişmeden, profesyonel yöneticilerle ve
profesyoneller tarafından yönetilen otelleri ayırıyorum. Sayıları az da olsa,
kaliteyi artırmak için gerçekten çaba gösterenler de var.
SAĞLIK
TURİZMİNDE İSTANBUL’DAN SONRA BODRUM ÖN PLANDA
*
Turizmde çeşitliliği artırmak adına Bodrum’da hangi yatırımların hayata
geçirilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?
-Bodrum’da
aslında yeterince çeşitliliğe sahibiz. Deniz, kum, güneş ve eğlence trendleri
eskimeye başlasa da hala geçerliliğini koruyor. Gastronomi alanında büyük
ilerleme kaydettik, sağlık turizminde ise İstanbul’dan sonra Bodrum ön planda.
Tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerimiz ise kıyaslanamaz düzeyde. Bu
değerlerin sürdürülebilir ve etkili şekilde kullanılması için öncelikle yerel
yönetim hizmetlerinin tam ve etkin şekilde yerine getirilmesi gerekiyor. Bizler
de sektör olarak gerisini tamamlamaya hazırız.
SOSYAL
MEDYA FENOMENLERİNİN OLUMSUZ KAMPANYASI
*
Kos Adası'nın yakınlığı Bodrum turizmini nasıl etkiliyor? Avantaj mı, rekabet
mi yaratıyor?
-Kos
Adası'nın yakınlığı normal şartlarda çok büyük bir etken değil. Ancak son
dönemde Kos, Bodrum’dan daha ucuz ve daha temiz olduğu yönünde akılalmaz bir
kampanya yürütülüyor. Gerçeklerin böyle olmadığı bilinmesine rağmen, özellikle
sosyal medya fenomenlerinin bu kampanyası maalesef Bodrum turizmine adeta
ihanete dönüştü. 2024 yılında bu etkiyle Yunan adalarına giden turist sayısı
yaklaşık 400 bine ulaştı. Buna kesinlikle haksız rekabet diyebiliriz.
BAYRAM’DA
BODRUM’A DAVET: “SADECE TATİL DEĞİL, HUZUR VE KALİTE DE BURADA”
*Röportaj
boyunca değerlendirmelerinizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederiz.
Son olarak yaklaşan Kurban Bayramı’yla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Bodrum’da tatil planlayanlara ne söylemek istersiniz?
-Ben
teşekkür ederim, gerçekten keyifli bir sohbetti. Kurban Bayramı, hem manevi
anlamı hem de tatil süresiyle ülkemiz için çok özel bir dönem. Bodrum’da da
hazırlıklarımızı bu bilinçle yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl bayramda nüfusumuz 250
binden 1 milyona kadar çıkmıştı. Bu yıl da benzer bir tablo bekliyoruz.
Otellerin doluluk oranı şimdiden hızla yükseliyor, bayram döneminde yüzde
90’ların üzerine çıkacağız gibi görünüyor. Bu nedenle misafirlerimizin son
dakikaya kalmadan planlarını yapmaları, erken rezervasyon ve güvenilir
alternatiflere yönelmelerini öneriyorum. Bodrum, sadece bir tatil beldesi
değil; aynı zamanda huzur, kalite, kültür ve eğlencenin buluştuğu özel bir yer.
Herkesi bu bayramda Bodrum’un eşsiz atmosferini yaşamaya davet ediyorum.
Şimdiden tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramı’nı kutluyor, sağlık, huzur ve
keyif dolu günler diliyorum.
Fulya
OMAÇ / Bodrum - MUĞLA
En Çok Okunan Haberler


Göbeklitepe’de Yeni Keşif Turizme Güç Katıyor
İnsan heykeli bulundu – Yeni ziyaretçi merkezi ve Berlin’de açılacak sergi turistik ilgiyi artıracak


Falk Travel, ‘Dynamic’ tur operatörüyle egzotik rotaları sunuyor
Falk Travel Dynamic (FALD) ile artık Birleşik Arap Emirlikleri, Küba ve Özbekistan gibi uzak destinasyonlara taze uçuş fiyatlarıyla ulaşmak mümkün.


TUI Group ve Umman Stratejik Ortaklık Kurdu
Dhofar’da beş yeni otel planlanıyor – OMRAN Group stratejik hissedar oluyor


Seyahat deneyimini geliştiren teknolojiye ilgi 2025’te hızla artıyor
Yapay zekâ, biyometri ve akıllı hizmetler sayesinde daha fazla konfor: Seyahat edenler kişiselleştirilmiş deneyimler ve stressiz yolculuklar istiyor.


Aloft Hotels İstanbul’a giriş yaptı: Aloft Istanbul Karaköy açıldı
Türkiye’deki ikinci Aloft oteli, cesur tasarımı ve enerjik sosyal alanlarıyla şehrin kültür merkezinde misafirlerini ağırlıyor.


İstanbul’un Gizli Art Deco Mirası Brüksel’de Sergileniyor
AB Daimi Temsilciliği’nde açılan sergi, İstanbul’un modern mimari mirasını Avrupa’ya tanıtıyor


Tuz Gölü’nde kıl çadırlar ve tuz odalarıyla alternatif tatil deneyimi
Aksaray’ın Eskil ilçesinde kurulan Tuz Gölü Obası, 40 geleneksel kıl çadırı ve özel tuz odalarıyla ziyaretçilerine doğayla iç içe, farklı bir tatil seçeneği sunuyor.


TUI, 2026 İlkbaharına Kadar Avrupa’da Dört Yeni Otel Açacak
TUI, Avrupa’daki portföyünü genişletiyor: İtalya, İspanya ve Türkiye’de üç yeni TUI Blue otelin yanı sıra, Didim’de Barut ile ortaklıkla hayata geçirilen Akra Didim Resort & Spa öne çıkıyor.


VfB Stuttgart Taraftar Uçağı: Bentour Reisen ve SunExpress’ten özel iş birliği
23 Ekim’de Stuttgart’tan kalkan özel uçuş, İstanbul’daki Fenerbahçe – VfB Stuttgart maçına taraftarları taşıyacak


2026 Seyahat Trendleri: Doğa, Lezzet ve Çeşitlilik Tatil Planlarını Şekillendiriyor
TUI araştırması beş güçlü seyahat trendini ortaya koyuyor – çok duraklı turlardan All Inclusive’e, gastronomik keşiflerden bağımsız seyahatlere


Hamburg Havalimanı’nda Yakıt Krizi Nedeniyle Uçuşlar İptal Edildi
Rafinerideki teknik arıza sonucu uçaklara yakıt ikmali yapılamadı


İspanya turizmin dönüşüm yol haritasını açıkladı
2030 Sürdürülebilir Turizm Stratejisi insanı merkeze alıyor, ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik üzerine inşa ediliyor


‘Birlikte Daha Fazlasını Başarırız: RTG ile turizm ürününüz pazarda daha başarılı olacak’
RT/Raiffeisen Touristik Group GmbH (RTG), Avrupa turizm sektörünün önde gelen pazarlama organizasyonlarından biridir ve destinasyonlar ile oteller için daha fazla erişim, görünürlük ve satış başarısı sağlayan güçlü bir ortaktır.


İspanya Ağustos Ayında 11,7 Milyon Uluslararası Hava Yolcusunu Ağırladı
Yolcu sayısı geçen yıla göre %5,4 arttı; Ocak–Ağustos döneminde toplam 75,4 milyon uluslararası ziyaretçi kaydedildi


Corendon Airlines, 2026 yaz sezonunda yüzde 20 büyüme hedefliyor
Corendon Airlines, 20. yılında büyüme rotasını güçlendirerek 2026’ya iddialı girmeye hazırlanıyor


Aena, 2027-2031 döneminde yatırımlarını 13 milyar avroya çıkaracak
Bu miktar, önceki beş yıllık döneme göre üç katın üzerinde


Alman turizm birliklerinden AB Paket Tur Yönergesi için uyarı
Brüksel’deki üçlü müzakereler öncesinde Alman turizm birlikleri tasarıya itirazlarını yineledi – Rekabet kaybı ve yolculara ek yük riski


Bakan Ersoy, Sirkeci Garı’ndaki restorasyon çalışmalarını inceledi
Tarihi gar kültür ve sanat merkezi olarak yeniden işlevlendiriliyor, ulaşım işlevi korunuyor


Sercotel, Alicante’te yeni otelle MICE turizmine yatırım yapıyor
Sercotel Maya Alicante oteliyle şirket, portföyünü 86 otele çıkarırken hem turistik hem de iş seyahatleri için stratejik bir hamle yapıyor.


Çiviyle Yazılan Barış, Mühürle Taçlanan İlk Kadın Diplomat Puduhepa
Tarihin ilk kadın diplomatı Puduhepa, barışı yazdı, mühürledi ve tarihe kazıdı


Göbeklitepe, Berlin’de özel seçkiyle tanıtılacak
UNESCO Dünya Mirası Göbeklitepe, Şubat 2026’da Berlin’de açılacak “Taştaki Mitler” sergisinde 96 eserlik özel bir seçkiyle arkeoloji meraklılarının karşısına çıkacak.
